Cádiz

Cádiz es una de las provincias más agradables, para veranear. Es el lugar elegido por las familias, que buscan un lugar menos prisa y con menos gente, que en la Costa del Sol.  Tiene unas buenas restaurantes. Sus playas son preciosas, son muy impresionante. Sus aguas son más frescas, que las del mediterráneo también, pero es un placer pasear y bañarse en ellas.

Alacati, Cesme veya Ayvalik gibi buram buram deniz kokan sehirleri cok seviyorum. Ispanya'nin guneyindeki El Cadiz'de aynen oyle. Ispanyol hocamin dogdugu yer. Babasi denizciymis, gemide calisiyormus. Hocamin ismi de Mar, yani Deniz :) Denizi ne kadar cok seviyorlar diye dusunmustum. Cadizi gorunce ne kadar hakli olduklarini anladim.

Sehir merkezinde cok uzun bir plaji var ve Turkiye'deki gibi ozel isletmelerin kumsali parselledigi bir sistem yok. Yaklasik 300 metrede bir tane cafe-restoran var. Cafelerin de onunde sinirli sayida sezlong ve semsiye bulunuyor. Insanlar genelde bu isletmeleri tercih etmiyor, kendi malzemelerini getirip istedikleri yere oturuyorlar.

Plaj ince kum ve her yer tertemiz. Sehir burunda oldugu icin biraz ruzgarli fakat, sicak havada ruzgar cokta problem olmuyor. Suyu da Akdeniz'e nazaran daha serin. Kizgin kumlardan serin sulara lafi Cadiz'de karsiligini buluyor yani. Bizim tek sikintimiz soyunma kabinin olmayisi oldu. Cafenin yanindaki tuvalette uzerimizi degistirmek zorunda kaldik. Neyse ki tuvaletler oldukca genisti. Ispanya'nin geneline baktiginizda Turkiye'deki gibi plajlarda soyunma kabini bulunmuyor. Insanlar havlulara sarinip uzerlerini plajda degistiriyor :)

Cadiz'in plaji kadar sehirin ici de harika. Zamanimizin cogunu plajda gecirdigimiz icin acikcasi cok detayli gezemedik, hizli bir tur oldu. Ama dolambacli dar sokaklar arasinda kaybolarak Cadiz"in tum kokusunu icimize cekebildik. Yeme icme konusunda tavsiyem tabi ki deniz urunlerini tercih etmeniz. Tapas cesitleri bana gore Barcelona'dan daha fazla ve porsiyonlari da buyuk. Restoranlardan herhangi birini gonul rahatligiyla secebilirsiniz. Bir de Cadiz Mercado Central diye bir yer var. Acik mutfak barlarla dolu bir pazar gibi dusunebilirsiniz. Ispanya"da cok yaygin olan bu pazarlar ayakustu atistirmak icin harika. Ayak ustu dedigime bakmayin, onu da deneyelim, bunu da deneyelim derken karninizi tika basa doldurup cikiyorsunuz. Cadiz Belediyesi ozellikle yazin gastronomi ve kultur etkinlikleri duzenliyor.  Aksam yemegi icin farkli bir alternatif olabilir. Yalniz pazar gunleri kapali oluyor dikkat.

Son olarak Andalucia turu yapacaklara bu sehri gormelerini tavsiye ediyorum. Genelde Anadalucia turlari Sevilla, Cordoba ve Granada ile sinirli oluyor. Bence oralara kadar gitmisken Cadiz'i gormeden donmeyin. Sevilla'dan tren ile yaklasik 1 saat uzaklikta, ulasimi cok kolay.

Castillo de Montjuic, Montjuic Kalesi

El Castillo de Montjuic es una antigua fortaleza militar con una larga historia vinculada a la ciudad. Está situada en la montaña de Montjuic de la ciudad de Barcelona.
Yo visité en el marzo y hacía mucho frio. Por eso me aconsejo que vayáis en verano. 
El castillo está intacto aunque se fue construido en el año 1640. En verdad, no lo me esperaba. Yo pensaba encontrar una estructura más antigua.
Hay un paisaje maraviloso parte de la terraza de castillo. Por un lado hay paisaje de la ciudad,  una magnífica paisaje del mar en el otro lado.


Oncelikle mart ayinda (ya da havalar henuz isinmamisken) Montjuic tepesine tirmanmak pek mantikli bir is degil, belirteyim.

Ne yapsak ne yapsak diye kivranirken kaleyi ziyaret etmeye karar verdik. Mart ayi malum soguk ve Barcelonada o mevsimde ruzgar o derece sert ki deniz kenarina gitmek biraz cesaret ister. Hele benim gibi sicak havayi seven biriyseniz tam bir iskence oluverir seyahatiniz. Benden soylemesi.
Nasil gidecegiz?
Tabi ki metroya biniyoruz. Barcelona'da metro ve tren hatlari ile istediginiz yere rahatlikla ulasabilirsiniz.Cok fazla sayida istasyon ve hat oldugu icin biraz karmasik gelebilir ama gozunuzu korkutmasin. Yapacagimiz sey Barcelona'nin merkezinde yani Placa Catalunya'da hemen bir metro haritasi edinmek. Biraz harita okumasini biliyorsaniz kolaylikla cozebilirsiniz. Haritasi olmayanlar icin soyle tarif edeyim: Placa Catalunyadan yesil renkli L3 metro hattina binmeniz gerekiyor. L3 tabelalarini buldunuz ama bir sorun var. 2 ayri tarafa giden 2 metro! Panik yok! Gideceginiz yerin ismi hangisinde yaziyorsa o tabelayi takip ediyoruz. Montjuic icin Para-lel duragina gitmeniz gerekiyor. (Bir ipucu daha: Zona Universitária yonune giden L3 metrosunu gorurseniz bakmayin oyle, kosun!)

Montjuic kalesi bir tepe uzerinde oldu icin metrodan indikten sonra funikulere binip tepeye tirmanmaniz gerekiyor. Ben gittigimde funikuler bakimda oldugu icin ozel otobuslerle ulasim saglaniyordu. Funikuler nerede, otobus nerden kalkiyor diye telasa kapilmayin. Cok fazla turist oldugu icin bilgilendirme tabelalarini gozunuze sokuyorlar, bir sikinti yasamadan istediginiz yere ulasabilirsiniz. En kotu kalabaligi takip edin yine bulursunuz.

Funikuler sizi Monjuic Tepesinde uygun bir yerde birakiyor. Ben gittigimde yahu bizi burada biraktilar ama kale nerde acaba diye bahcelerin arasinda dolasirken daha da tepede oldugunu gordum. Meger kaleye ulasmak icin otobusten/funikulerden indigimiz yerde teleferige binmek gerekiyormus. Tabi ben kaleyi ararken guzel bahceler gorurum diye epey uzaklasmisim teleferikten. Kale yukaridan bana bakiyor, ben teleferige giden yola. Ikisine de mesafe cok, bari dedim geze geze yukari cikayim. Demez olaydim, bir yandan soguk ruzgari yedikce sersemliyorum, bir yandan yokus cikmaya calisiyorum.

Sonunda kaleye ulasiyoruz. Kaleyi ilk gorudugumde cok eski olmadigi izlenimi uyandirdi. Cunku ne bileyim tarihi kale dediginin bir kismi yikilmis olur ya da denizin kenarinda oldugu icin nemden, ruzgardan yipranmis olur. Montjuic kalesi ise sanki dun yapilmis gibi bir tasi bile eksilmemis sapasaglam duruyor karsimizda.

En verano muralla del castillo está cubierta de hierba al igual que en la foto bajo. No pudimos ver aquel paisaje en el marzo.

 Yazin asagidaki gibi duvarlar cimle kapli oluyor. Mart ayinda bu mazarayi goremedik malesef.

Podéis ver que tan grande es Barcelona desde la terraza de castillo.

Kale 1640 yilinda yapilmis ve konum olarak tum sehre hakim bir yukseklikte. Barcelona'nin ne kadar buyuk bir sehir oldugunu terasindan baktiginizda anlayabilirsiniz. 

Kalenin sehire bakan tarafini beton yigini olarak gormeniz de mumkun tabi, o halde sizi terasin diger tarafina essiz deniz manzarasina dogru alalim. Ucsuz bucaksiz etkileyici bir manzara! Kale tam anlamiyla hem sehire hem denizlere hakim!

 Kale simdilerde manzarasiyla ziyaretcilere huzur veriyor olsada, gecmiste siyasi suclularin burada idam edildigini ogrenmek biraz garip hissettiriyor.

Hay un café dentro de castillo. Sí estáis cansados, puedes relajaros allí y bebéis unas cosas.

Montjuic kalesinin icinde, yoruldugunuzda oturup birseyler yiyip icebileceginiz bir de cafe bulunuyor. Ayrica kale cesitli festivallere de ev sahipligi yapiyor. Ne zaman ziyaret ederseniz edin bir aktiviteye denk gelme ihtimaliniz yuksek. Dusunun mart ayinda, o sogukta kalenin bahcesinde turistelere yonelik ''ayakustu okculuk dersleri'' veriliyordu.

Kaleye giris ucreti kisi basi 5 euro, oldukca uygun. ''Bir yaz mevsimi'' Barcelona'ya yolunuz duserse ziyaret etmenizi siddetle tavsiye ederim. Ve belirtmek isterim ki Montjuic tepesinde sadece kale yok, eger giderseniz ''Fundación Joan Miró'' vakfinda sergilenen eserleri, Palacio Nacional de Montjuic'i (devasa bir saray), 1992 olimpiyat oyunlarinin yapildigi kompleksi ve daha bir cok seyi gorebilirsiniz.

Hola! Merhaba!

Me estoy congelando otra vez al mundo de los blogs que hace casi 10 años lo dejé. Un poco de memoria de almacenamiento y un poco para ser útil a alguien..
En el blog será mi experiencias de viajes y por supuesta será todo lo que me gustaba..
Durante el viaje, en mis manos hay un telefóno y una mapa a menudo (puedes ver en las fotos de abajo). Porque algunas ciudades es muy impresionante, por eso me olvido de la ruta dibujada..

''¡Mira! Allí hay una calle muy bonita. ¡Vamos!''
¡Seguidme!
Una nota: Lo siento por mi español:)

#bbblog #bbblog #bbblog

Neredeyse 10 yil once yazmayi biraktigim blog dunyasina tekrar donuyorum. Biraz can sikintisi, biraz hafizayi depolama, biraz da birilerine faydali olma..
Ne diyorlar, hayat paylastikca guzel!
Yazilarimda seyahatlerim agirlikli olacak sanirim, kestiremiyorum su an da ama keyifli olmasi icin elimden geleni yapacagim.

Resimlerden de gorebileceginiz gibi seyahatlerimi elimde telefon ve haritalarla cizdigim rotaya sadik kalmaya calisarak geciriyorum. Ama bazi sehirler o kadar guzel ki, pek mumkun olmuyor ve rotadan cikmak zorunda kaliyoruz.

''Aa! Orda guzel bir sokak gordum sanki! Hadi gidelim!''
Beni takip edin!